SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

EBVABU TAKSİRİ’S-SALAT

<< 569 >>

باب: من لم يتطوع في السفر دبر الصلاة وقبلها.

11.Yolculuk Sırasında Farz Namazların Öncesindeki Ve Sonrasındaki Nafile Namazları Kılmamak

 

حدثنا يحيى بن سليمان قال: حدثني ابن وهب قال: حدثني عمر بن محمد: أن حفص بن عاصم حدثه قال: سافر ابن عمر رضي الله عنهما فقال: صحبت النبي صلى الله عليه وسلم، فلم أراه يسبح في السفر، وقال الله جل ذكره: {لقد كان لكم في رسول الله أسوة حسنة}.

 

[-1101-] Hafs İbn Asım anlatıyor: "Abdullah İbn Ömer (r.a.) ile bir yolculukta beraberdim. Şunları söylemişti; Ben Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte bulundum ve O'nun Sallallahu Aleyhi ve Sellem yolculuk sırasında nafile namaz kıldığını görmedim. Zaten Allah (O'na uymamızı emrederek) "Şüphesiz Allah'ın Resulünde sizler için en güzel bir örnek vardır [Ahzab 21] buyurmuştur.

 

 

حدثنا مسدد قال: حدثنا يحيى، ععن عيسى بن حفص بن عاصم قال: حدثني أبي: أنه سمع ابن عمر يقول: صحبت رسول الله صلى الله عليه وسلم، فكان لا يزيد في السفر على ركعتين، وأبا بكر وعمر وعثمان كذلك رضي الله عنهم.

 

[-1102-] Abdullah İbn Ömer (radiyallahu anh) şöyle der: "Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile birlikte bulundum. O, yolculuk sırasında iki rekat farz namaz dışında namaz kılmazdı. Ebu Bekir, Ömer ve Osman (r.anhum) da aynı şekilde hareket ederdi.

 

 

AÇIKLAMA:     Abdullah İbn Ömer'in "Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte bulundum. O yolculuk sırasında iki rekat farz namaz dışında namaz kılmazdı" şeklindeki ifadesi mutlak olarak kullanılmıştır. İşte İmam Buharî bu mutlak ifadenin kayıtlı olduğunu açıklamak için yukarıdaki başlığı kullanmıştır. Buna göre Abdullah İbn Ömer'in sözü şu anlama gelir: "O, yolculuk sırasında farz namazların öncesinde ve sonrasında kılınan nafile namazları (revatib) kılmazdı."

 

İbn Dakîki'l-İyd şöyle demiştir: "İbn Ömer'in bu sözü Nebi (s.a.v.)'in yolculuk sırasında namazları devamlı olarak kısaltarak kıldığını vurgulamaktadır; asıl anlatılmak istenen de budur. Dolayısıyla bu ifade’den Nebi (s.a.v.)'in İki rekat farz dışında nafile namaz kılmadığı anlaşılabileceği gibi, daha genel bir anlam yani namazları tam olarak (dört rekat) kılmadığı da anlaşılabilir."

 

İmam Müslim'in naklettiği şu rivayet de bu ikinci ihtimali desteklemektedir: 'Ben Abdullah İbn Ömer ile birlikte Mekke yolunda bulundum. Bize öğle nama­zını iki rekat olarak kıldırdı. Sonra döndü ve biz de onunla birlikte bineğinin bulunduğu yere gidip oturduk. Bu sırada başını çevirdiğinde yolculardan bir kısmının ayakta durduğunu gördü. Bize, bunlar ne yapıyor, diye sordu. Ben na­file namaz kıldıklarını söylediğimde şöyle cevap verdi: "Nafile namaz kılacak ol­saydım namazı tam olarak kılardım."

 

İmam Nevevî konuyla ilgili olarak bazı alimlerin verdiği cevabı şöyle nakleder: "Bazı alimler Abdullah İbn Ömer'in bu sözüne şu şekilde cevap vermişlerdir: Farz namazların kılınması zorunludur. Şayet yolculuk sırasında da tam olarak kılınması emredilseydi kısaltmadan kılınması zorunlu olacaktı. Halbuki nafile namazlar böyle değildir; kaç rekat kılacağı hususu kişinin isteğine bırakılmıştır. dolayısıyla nafile namaz kılan kişiye kolaylık ve merhamet olması bakımından yolculuk halinde söz konusu namazların kılınması da meşru olmalıdır." Fakat İmam Nevevî'nin naklettiği bu görüşe şu şekilde karşılık verilmiştir: "Abdullah İbn Ömer "Nafile namaz kılacak olsaydım namazı tam olarak kılardım" derken şunu kasdetmiştir: Eğer nafile namaz kılmak ile farz namazların öncesindeki ve sonrasındaki nafile namazları (revatib) kılmak arasında muhayyer olsaydım, namazları tam kılma yolunu tercih ederdim." Ancak İbn Ömer namazların kısaltılarak kılınması hükmünün bir hafifletme amacı taşıdığını düşündüğü için yolculuk sırasında farz namazların öncesindeki ve sonrasındaki nafile namazları kılmadığı gibi öğle, ikindi ve yatsı namazlarını da tam olarak kılmazdı.